Salihli Özel Medigüneş Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Damla Seyhun Meriçeli, İdrar kaçırmanın toplumda sık görülen bir sorun olduğunu vurgu yaparak “Bu soruna sahip olanlar hem günlük yaşama uyum sağlamakta zorluk çekip eve kapanıyor hem de utanç hissiyle yaşıyor. Kader kabul etmeyenler ise tedaviyle özgürlüklerine yeniden kavuşuyor” dedi.
İdrar kaçırmanın kadınların gizli derdi olduğunu belirten Op.Dr.Meriçeli “Içinizde bir sır olarak tutmayın. İdrar yakınması olan hastalar özelliklede kadınlar bu sıkıntılarını çok fazla gündeme getiremezler. Çok fazla gündeme gelmeyen ancak tüm hayatımızı altüst edebilen bu sorunla karşı karşıya olanlara” dedi. İdrar tutamamanın çeşitli tiplerinin yer aldığını belirten Meriçeli “Evet. Ürener inkontinansın 4 tipi vardır. İçlerinde özellikle üzerinde durmak istediğim stres inkontinanstır. Çünkü kadınlardaki üriner inkontinansın en sık görülen nedenidir. Ortalama yüzde 15 olarak bildirilen sıklığın yaşla birlikte arttığı, menepoz sonrası yüzde 20’lere ulaştığı bilinmektedir” dedi.
Kadınlarda en sık idrar tutamama nedeninin stess inkontinansı olduğuna değinen Meriçeli “Stress inkontinans, genellikle anatomik bozukluğa bağlı, karın içi basıncını arttıran olaylar (öksürme, hapşurma, gülme, ağır kaldırma) sonucu mesane kası kasılması olmaksızın istemsiz idrar kaçırılmasıdır. Stess inkontinansa yol açan faktörler arasında; yapısal ve dokuya ait bozukluklar, doğumlara ilişkin travmalar, yaşlanma ve estrojen eksikliği sonucuortaya çıkan pelvis tabanındaki dejenerasyon, karın içi basıncını artıran kronik akciğer hastalıkları, sigara, kronik kabızlık ve obozite yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Tedavi yöntemleri hakkında bilgiler aktaran Op.Dr.Meriçeli “Cerrahi olmayan tedavi de amaç istemsiz idrar kaçırmaya katılan faktörlerin rehabilitasyonunu sağlamaktadır. Bu yaklaşım, problemi kötüleşen faktörlerin azalması (örneğin kabızlık, şişmanlık, sigara kullanımı, aşırı sıvı alımının kıstlanması) ve artış karın içi basıncını dengelemek için hastanın pelvis tabanı yeteneğini arttırmaya yönelik kas egzersizleri ve östrojen içeren kremlerin kullanılmasını kapsar. Hafif derecedeki idrar kaçırmalarda ise, hastaların işeme sırasında idrar akımını durdurmak için kullandıkları kasları her seferinde 15-20 kez olmak üzere günde 4 bölüm halinde 5 saniye kasıp, 5 saniye gevşetmeleri istenir” dedi.
İlaç tedavisinde konunun uzmanı hekimler tarafından mesaneye gevşetici ilaçların kullanımı uygun vakalarda yarar sağladığını belirten Op.Dr.Meriçeli “Cerrahi tedavi, gerçek stress inkontinansın asıl tedavisi, cerrahi antiinkontinans yöntemleridir. Cerrahi tadavini amacı, mesane boynunu pelvik diafram üzerine çıkarmak, yüksek retropuloik pozisyonda stabilize etmektir. Bu amaçla günümüzde uygulanan çeşitli cerrahi teknikleri vardır. Stress inkontinansı olan hastalar genel sağlık durumları ve eşlik eden diğer pelvik sorunlar dahil tüm yönleriyle bireysel olarak değerlendirilip, idrar kaçırmaya neden olan patofizyolojinin düzeltilmesine yönelik en uygun tedavi yöntemi seçilmelidir.Bu sekilde değerlendirilerek seçilmiş vakalarda cerrahi tedavideki başarı oranları yüzde 60-90’lara ulaşmaktadır” şeklinde vurguladı.